E-2 Yatırımcı Vizesi ile Amerika’da Yaşam (Küçük Yatırımcı)

New Jersey ve Pensilvanya eyaletlerinde E-2 yatırımcı vizesi almanın yolları nelerdir? Küçük işletmeler ile Amerika’da yatırımcı vizesi alabilir mi? E-2 Amerika yatırımcı vizesi ile Amerika’da yaşam fırsatı nasıl elde edilir? Sizler için açıklamaya çalıştık.

Tüm Amerika eyaletlerinde E-2 yatırımcı vizesi almak için gerekli evraklar listesi aşağı yukarı ayindir. Eyaletten eyalete bazı yasalar ve evraklar değişebilir ama tüm başvurular Amerika federal hükûmet birimleri tarafından incelendiğinden, ana hatları ile hazırlanacak belgeler aynıdır.

E-2 yatırımcı vizesi almak söz konusu olduğunda 2 yol vardır.

Birinci ve en doğru olan yöntem; vatandaşı olduğunuz ülkeden başvurunuzu yaparak, E-2 vizenizi pasaportunuza eklemektir. Neden en doğru olanı dediğimizi açıklamak gerekirse, Türkiye’den yapılan başvurularda vizeyi aldığınızda Amerika’da 5 yıl oturma ve ticaret yapma hakkı elde edersiniz, (Amerika’da oturmak zorunda değilsiniz) İkinci bir avantajı ise Amerikan hükûmeti ülkeye giriş çıkışınıza karışmaz. Turist vizesinde olduğu gibi; “6 aydan fazla kalamazsınız!”, “Neden ülkeye bu kadar çok giriş çıkış yapıyorsunuz” gibi can sıkıcı pasaport memuru soruları ile karşı karşıya kalmazsınız.

Tam anlamı ile olmasa da bir Amerikan vatandaşının ülkeye giriş çıkısına nasıl karışılmıyorsa E-2 vizesi sahibi iş adamının da ülkeye giriş çıkışına çok fazla karışılmıyor. Kendi ülkenizden yapacağınız E-2 yatırımcı vizesi için, Türkiye’den başvuru yapacaksanız, İstanbul Amerikan konsolosluğunda Ticaret ataşesi ile görüşme yapmak zorundasınız. Sizin bütün vize operasyonunuza karar verecek birim yetkilisi ticaret ataşesi olduğu için, tüm evraklarınız (görüşmeden haftalar önce konsolosluğa gönderiliyor) kolay anlaşılır, belli bir sırayı takip eden ve eksiksiz olmalıdır. Ticaret ataşesini ise işe hâkim olduğunuza ikna etmeli, iş planındaki detayları bildiğinize ve para kazanıp vergi ödemeye hazire olduğunuza ikna etmelisiniz. Eğer ticaret ataşesini ilk görüşmede ikna edemezseniz ikinci seferde ikna etmek biraz daha zor olacaktır. O yüzden çok iyi hazırlanarak görüşmeye gitmek en doğru yol olacaktır.

İkinci yöntem ise Amerika’ya herhangi geçerli bir vize ile girip, statü değişikliği yaparak E-2 yatırımcı statü değişikliğinden faydalanmak. Buradaki fark, pasaportunuza bir E-2 yatırımcı vizesi basılmıyor maalesef. Mevcut vizenizin statüsünü değiştirerek Amerika’da oturma izni alıyorsunuz. Buradaki en önemli konulardan biri Amerikan hükûmetinin statü değişikliği ile E-2 yatırımcı statü değişikliği alan kişinin oturma izninin 2 yıl olması ve maalesef ülkeden çıkamamanız. Yani bunu açıklamak gerekirse; eğer Amerika’dan statü değişikliği alarak oturma izni aldı iseniz, oturma izninizin bittiği tarihe kadar ülkeyi terk edemiyorsunuz. Tabii ki size bir pranga vurulmuyor veya Amerikan filmlerinde gördüğümüz gibi her gün bir karakola gidip imza atmıyorsunuz ama ülkeden çıktığınız an E-2 statü değişikliğiniz düşüyor ve tekrar ülkeye girmeniz aşırı zorlaşıyor. İki yıl bittikten sonra bu oturma iznini yenileyip tekrar iki yıl oturma izni almanız gerekiyor. Bu demek değil ki iki yılın sonunda seyahat özgürlüğü kazanıyorsunuz. Vizenizi kendi ülkenizden almadığınız sürece kimse size çık artık ülkemden demiyor ama ülkeden çıktığınızda da geri almıyor. O yüzden Amerika’dan yapılacak başvurulara çok iyi karar vermeli ve bazı şeyleri göze almalısınız. Yani tabiri caiz ise “ben şöyle bir kebap yiyeyim de gelirim, Akdeniz de bir yaz tatili yapıp döneceğim, şöyle ailem ile biraz zaman geçireyim” gibi hayalleri uzun bir süre ötelemeniz gerekiyor.

Amerika’dan yapılacak olan başvurularda ülkeye girer girmez başvuru yapmak çok doğru bir karar olarak görünmüyor. Hiçbir yerde yazılı olmasa da ülkeye girdikten sonra 60 gün gibi bir bekleme suresi koymak en doğru yöntem gibi duruyor. Tabii kimse size 60 gün hiçbir şey yapma, gez toz demiyor. Kurmak istediğiniz iş dalı hakkında araştırmalar yapabilir, dükkânlar ile görüşebilir ve size en uygun iş dalına karar verebilirsiniz. Yapmak istediğiniz işe (daha önceden karar vermediyseniz) karar verdikten sonra ilk yapmanız gereken şey, bir mali müşavir ile görüşmek. Türkçe bilen bir mali müşavir ile çalışmak en doğru yol. Hem sizin onu anlayabilmeniz hem de onun sizi anlayabilmesi çok önemli, özellikle E-2 yatırımcı vizesi veya statü değişikliği başvuru evraklarından biri olan is planı belgesini (eğer kendim hazırlayacağım demiyorsanız ki hiç tavsiye etmem) hazırlayacak olan kişi mali müşavir olduğundan, birbirinizi iyi anlamanız çok önemli. Bu iş planı denilen belge sizin firmanızın 5 yıllık projeksiyonu olduğundan “Ne kadar yatırım yapıyorsunuz?”, “Ne kadar gelir elde edeceksiniz?”, “Ne kadar vergi ödeyeceksiniz?”, “Kaç kişi çalıştıracaksınız?” gibi bilgiler içeren bir belge. O yüzden Amerikan vergi sistemine hâkim, eyaletler arası yaşam ve ticaret yükleri gibi konulara hâkim, hangi şirket türünün size daha uygun olduğunu bilen bir muhasebeci ile çalışmak çok önemlidir.

Burada diğer önemli konulardan birisi ise Amerikan hükûmetine, yatırım yapacağınız paranın kaynağını ispat etmek. Yani yastık altında param vardı, bileziklerimi bozdurdum, bir arkadaşımın bana yüz bin dolar borcu vardı gibi altını dolduramayacağınız paralar ile yatırımcı vizesi almak nerede ise imkânsız. Ülke, para aklama ülkesi olarak algılandığı için on yıllarca, Amerikan hükûmeti hâkli olarak, ülkeye girecek bir doların bile nereden kazabildiğini bilmek istiyor. Tüm paranın yasal ve ispat edilebilir olması çok önemli. Islat edemeyeceğiniz her kuruş için vizenizi tehlikeye sokarsınız ve hesap vermek zorunda kalabilirsiniz.

Muhasebeci ile isiniz devam ederken aynı zamanda avukat ile de görüşmelere başlamanız gerekiyor. Avukat ile yapılacak görüşmeler de çok net anlaşılır olması gerektiği için yine sizin ile ayni dilde konuşan bir avukat ile çalışmak çok doğru olacaktır. Avukat size genelde evrak sıralaması, hangi evrakın hazırlanması gerektiği gibi bilgileri vereceğinden avukat ile olan görüşmelerde not almak daha sonra basa dönmemek için çok önemli. Basa dönmenin çok zor olduğu ve zaman kaybının altın değerinde olduğu Amerika gibi bir ülkede not alarak herzeyi planlamak hem vizenizin geleceği hemze para kaybına engel olacaktır. Avukat size hazırlamanız gereken evrakları söylediğinde hangisini nereden temin edeceğinizi ve temin etme siyasini kendi zamanınıza göre organize ederseniz ve yaptığınız bu plana sadık kalırsanız (dış etkenler hariç, maalesef korona virüs, resmî tatiller gibi) her şey tereyağından kil çeker gibi hızlı olur ve stres olmadan, zamanında evraklarınızı tamamlamış olursunuz. Özellikle devlet dairesi, banka gibi kurumların çok yavaş balistiği bir ülkede kaybedecek zaman en değerli yatırım olduğundan her şeyinizi sıralamalı ve bu sıraya göre islerinizi halletmeye çalışmalısınız.

E-2 vizesi veya statü değişikliği aslında karmaşık gibi görünen ama sınırları yasalar ile net bir şekilde belirlenmiş, uymanız gereken kurallar tanımlanmış, alınabilecek en kolay ve ülkeye giriş çekiş acısından da en kullanışlı vize türüdür. Lütfen karmaşık olarak düşündüğümüz bu süreci, tabii ki de hafife almadan ancak kafanızda da olduğundan fazla büyütmeden birkaç doğru insan ile çalışarak kendi lehinize çevirebilirsiniz.

Saygılarımızla